PİLATES İLE GÜÇLÜ KADINLAR

DUYGU SİPAHİ
İLE SÖYLEŞİ

Değerli üyemiz Duygu Sipahi ile fazla kilolarından kurtulması ve sürdürülebilir sağlıklı yaşam üzerine samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.

MERHABA

BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Merhaba, ben Duygu Sipahi, Diş Hekimi ve Ortodonti Uzmanıyım. Lisans eğitimime 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde, 2007 yılında ise Gazi Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimime başladım. 2014 yılında sonlanan uzun ve çok yoğun bir eğitim hayatım oldu. Sokak hayvanları gönüllüsüyüm, kendimle ilgili ilk aklıma gelen şeylerden biri bu. Hayvanları çok seviyorum, iki tane köpeğim bir tane kedim var. Sokaktan onlarca hayvan kurtardım ve sahiplendirdim; onlarla ilgilenmeyi, onlara yardımcı olmayı çok seviyorum. Benim 2.köpeğim ve kedim de yine sokaktan kurtardıklarımdan. Hayvan hakları konusunda beni bilinçlendiren ve bu yola sokan aslında Golden cinsi olan ilk köpeğim Badem oldu. O benim hayatıma girdikten sonra empati yapmaya başlayıp sokaktaki hayvanların çektiği sıkıntıları fark ettiğim için Badem aslında benim uyanma vesilemdir.

Yurtdışına seyahat etmeyi çok seviyorum, kişisel gelişim ile ilgileniyorum. Astroloji, yoga ve spiritüel şeylere çok ilgim var. Hatta astroloji ile ilgili profesyonel eğitim de aldım ve amatör olarak astrolojik okuma da yapıyorum. 🙂  Spor yapmaktan yeni yeni hoşlanıyorum diyebiliriz, üniversite ve asistanlık yıllarımda yoğun tempodan çok vaktim olamamıştı.

PİLATES İLE NASIL TANIŞTINIZ?

Hayatım boyunca hep kiloyla mücadele ettim ama hiçbir zaman da böyle tam bırakıp aman yiyeyim zaten kiloluyum demedim, hep bir mücadelem oldu. Yani kiloluydum ama hep bunu vermeye çalıştım; çok fazla diyetisyene gittim, çok spor salonuna gittim, bir sürü yere üyeydim. 2017 yılında, evimize yakın, yine üyelikli bir spor salonunda, o dönemki ev arkadaşımın yardımıyla, personal trainer sistemiyle tanışıp ilk defa özel dersler almaya başladım. O dönemlerde pilates bu kadar popüler değildi, fonksiyonel antreman yapıyorduk. Orada beni çalıştıran eğitmenim daha sonrasında bir pilates stüdyosuna geçti ve standart fonksiyonel antrenman tarzından Reformer Pilatese geçiş yaptım.

Biz diş hekimlerinin mesleki olarak çok ciddi boyun ve sırt ağrıları olur. Pilatese kayma sebebim bir yandan da uzun zamandır pilates yapan meslektaşlarımdan Pilatesin onlara iyi geldiğini duymamdı Aslında, hani o dönem bir nevi fizik tedavi gibi düşünmüştüm.

2017’DEN BERİ SÜREKLİ DEVAM ETME ŞANSINIZ OLDU MU? NE KADAR ZAMANDIR PİLATES YAPIYORSUNUZ?

Ara ara küçük sektelere uğrasa da evet hiç bırakmadım ve devam ettim.

Yani şöyle, ilk pilates deneyimim, iş yerime çok yakın bir yerdeydi, Gaziosmanpaşa’da, oraya gidiyordum ve Pilatesi çok sevdim çünkü çok kısa sürede sonuç almaya başladım: Sırt ağrılarımın 2-3 hafta içinde toparladığını hissettim hemen. Eskiden çok kambur dururdum ben, Pilatese başladıktan sonra mesela yemek yerken spordan bir şekilde omuzlarımın geride ve sırtımın dik durduğunu fark ettim, işe yarıyormuş dedim. Sonrasında bir tüp mide ameliyatım var, o yüzden ara verdim ve bir dönem gidemedim; ama ameliyat sonrası kendimi Pilates’e ve dolayısıyla spora adadım.

 
 

KİLO VERME SÜRECİ

NASIL GELİŞTİ AMELİYAT VE SONRASINDAKİ SÜREÇ?

2019 Mayıs sonunda çok uzun zamandır istediğim tüp mide ameliyatımı oldum. Bu ameliyattan sonra karında fıtık gelişme riskine karşılık çok ağır sporlar yapılması önerilmiyor. En az üç ay zaten spor yasaktı, çok hafif yürüyüşler gibi kilo vermeyi destekleyici kardiyo egzersizleri öneriliyordu; ancak ben de hızla kilo verirken bir yandan da sıkılaşmak istediğim için açıkçası spor yapmaya çok hevesliydim. Kilolarım çok hızlı gidiyordu, ilk bir ayda 10 kilo vermiştim bile, sonrasında toplam 32 kilo gitti. Zaman geçtikçe yavaşlayarak, iki yıl gibi bir zaman sonunda aslında istediğiniz kiloya ulaşıyorsunuz.

Spor yapmama ancak 6 ay sonra Ocak ayı gibi izin verildi. Aylin Hoca’nın çok eskiden beri üyesi olan, fakülteden bir arkadaşım vardı. O çok uzun zamandır BIR Pilates’e geliyordu ve onun kaslarının çok güçlü olduğunu çok çok iyi göründüğünü biliyordum, iyi bir referanstı benim için, tabiki Aylin Hocanın’da işinde ne kadar iyi olduğunu çok duymuştum. Spora başlayacağım zaman, hatırlıyorum tarih 30 Ocak gibiydi, gelip Aylin Hoca ile görüştüm, tüp mide ameliyatı sürecimden bahsettim ve durumuma uygun bir plan ve programla sıkılaşma ve güçlenme sürecim başladı.

KİLONUZDAN HANGİ DÖNEMDE MUTSUZ OLDUĞUNUZU HİSSETTİNİZ?

Kilo konusunda hep mutsuzdum aslında… Ortaokul liseden beri kendi bildim bileli bunun sıkıntısını yaşıyordum ve hep vermeye çabalıyordum, hiçbir zaman ‘Aman ya ben zaten kiloluyum boş ver’’ diyen bir insan da olmadım. Sürekli bir kilo verme mücadelem vardı, verip verip alıyordum. Ankara’da sanırım 10 farklı diyetisyene gitmişimdir. Bir dönem bu işe de yaradı; düzenli bir spor programı olmadan diyetisyen eşliğinde sıkı bir diyet, hafif jimnastik gibi kas uyaran sistemler ve çeşitli cihaz uygulamaları ile 20 kilo verdim. O noktadan sonra tez yazdığım dönemde o 20 kiloyu yavaş yavaş almaya başladım. Zorlu ve stresli bir süreçti; hiç koltuktan kalkmadan tez yazdığım, düzensiz beslendiğim ve hayatımda hemen hemen hiç hareketin olmadığı bir dönemdi. Üzerine bir de özel hayatımda bazı sorunlar yaşadım ve bu beni tekrar yemeye ve düzensizliğe itti… En son top noktam olan 94 kiloyu gördüm. O zaman keşke hayatımda spor olsaydı. Bu günün kafasıyla söylüyorum tabii ki bunu ama, spor ile o dönem deşarj olabilirdim ve kilomu da kontrol altında tutabilirdim.

KİLO VERMEYE NE ZAMAN KARAR VERDİNİZ?

Aslında her zaman aklımdaydı. Daha önce söylediğim gibi her zaman da kendimce mücadele ettim. Kendim spor yapmaya çalıştığımda ya da özel hoca ile fonksiyonel antrenman yaptığımda ağladığım günler bile oldu moral bozukluğuyla; çünkü bedenimdeki büyük ağırlıkla spor yapmaya çalışmak gerçekten beni çok zorluyordu, dizlerime çok yük biniyor ve her yerim çok ağrıyordu. Bununla birlikte de bir sonuç elde edemiyordum. Çabalayıp sonuç alamadıkça kısır bir döngünün içine tıkılıp kalıp daha çok stres olup ve bu sefer buna bağlı yeme bozukluğuna giriyor insan. Yani bir şeye girişiyorsunuz ve başaramadığınız zaman inanın ki strese bağlı daha çok yemek yemek tetikleniyordu bende. Hatta belli bir dönem de artık kiloya bağlı bel fıtıklarım oluşmuştu, kendi çorabımı bile giyemediğim zamanlar olmuştu. Bu durumların hepsi milattır aslında…

Açıkcası bu döngüyü kırmaya karar verdiğim zaman 80 kilo civarındaydım. Bunun için kendim araştırma yaparak tüp mide ameliyatı olmaya karar verdim; ancak kendileri de doktor olan aileme bu konudan bahsettiğimde pek destek göremedim; çünkü komplikasyon risklerinden dolayı çok sakıncalı buluyorlardı böyle bir işlemi, ebeveyn olarak kendi çaplarında haklılar tabii ki… 93 kiloya ulaştığımda daha fazla kilo almak istemediğime emindim. 100 kilo olmak istemiyordum ve hiç korkum da yoktu. Vücudumdaki fazla yağı atıp ondan sonra sporu hayatıma dahil etmenin benim için daha iyi olacağına karar verdim. Her zaman da hafif kaslı fit vücutlar hoşuma gidiyordu. Karın kaslarının, kol kaslarının hafif belirgin olduğu vücutlara hep çok özeniyordum. Hayatta diğer konularda olduğu gibi bunda da kendim el attım olaya ve önce muayene olarak sonrasında ameliyatımı oldum. Ben bu kadar kararlı olunca sonra ailem de desteğini gösterdi zaten.

KİLO KAYBI SONRASI

KENDİNİZE NE KADAR VAKİT AYIRIYORSUNUZ VE PİLATES BU SÜRENİN NE KADARINI KAPSIYOR?

Kendime vakit ayırmayı seven bir insanım, çok işkolik bir insan değilimdir. O yüzden haftada iki günü kendime ayırıyorum kesinlikle, cumartesi günleri yoğun çalışıyorum o yüzden pazartesileri çalışmayarak pazar-pazartesiyi küçük bir hafta sonu yaptım kendime, en azından arka arkaya iki günlük bir iznim olsun istedim. Pilatese ve fonksiyonel antrenmana özel bir zaman yaratmış durumdayım. Mutlaka sporuma geliyorum özellikle haftalık yeterli sayıda tekrarı sağlayabilmek adına işe gitmeden önce sabah geldiklerim de oluyor. Pazartesi, çarşamba ve perşembeleri mutlaka stüdyodayım. Pazartesi ve Çarşamba pilates ağırlıklı çalışıyoruz, perşembeleri ise Aylin hocayla fonksiyonel antreman yaparak kas geliştirmek ve güçlenmek üzerine çalışıyoruz. Hatta bir dönem cumartesi günleri de kick boks için geliyordum ama ona kısa süreliğine bir ara verdim. Aslında haftada dört gün gelmek baya iyiydi, tekrar arttırmalıyım 🙂

PİLATES İLE VÜCUDUNUZDA NASIL BİR DEĞİŞİM GÖRDÜNÜZ?

Pilates ile karında 6 pack oluşturma yolunda benim de şuan 2 pack im yani iki tane kasım çıktı, çok hoşuma gidiyor:) Şaka bir yana şöyle aslında, ilk başladığımda çok zorlandım tekrar sayılarını çıkaramadım; ancak şu anda hareketleri üstüne sayı ekleyerek çok daha rahat yaptığımı görüyorum ve buradan yola çıkarak aslında güçlendiğimi anlıyorum. Tabii ki şekilsel anlamda da bir toparlama ve sıkılaşma oldu ama malum 34 kilo verince biraz deri sarkmaları gibi sıkıntılar oluyor. Maalesef hiçbir zaman bu kiloya çıkmamış insanların sporla yapacağı vücut gibi olmayacak vücudum bunu kabullenmek biraz zor ama şunu çok net görüyor ve biliyorum ki pilatesi kilo verme sürecimde dahil etmeseydin çok daha fazla sarkan yerim olacaktı. Pilates ile olabilecekken iyi seviyede toparladım ve sıkılaştım. Keza benimle birlikte aynı zamanda ameliyat olanlar içinde parmakla gösteriliyorum, gözle görülür bir sıkılaşma oldu. Çoğu kişi tüp mide ameliyatı olduğumu duyduğunda inanmıyor hatta çünkü genellikle o ameliyatlardan sonra görülen deformasyonlar yok bende.

AMELİYAT SONRASI PİLATESE BAŞLAMAK HAYATINIZI NASIL ETKİLEDİ?

Çok pozitif ve mutlu diyerek özetleyebilirim; çünkü ameliyattan sonra tamamen benim çabama ve disiplinime kalmış bir durum söz konusuydu. Artık arkasına sığınacağım bir bahanem de yoktu ve çok düzenli bir şekilde spora verdim kendimi, hafiflemiş bedenimle çok da keyif alıyordum stüdyoya gelmekte. Ameliyat sonrası dönemde neredeyse her gün buraya geliyordum haftada en az 5 gibi, inanılmaz bir motivasyon oluyordu kilo verme sürecimde. O sayı şu an iş yoğunluğumdan haftada 3-4 ‘e düştü ama onun dışında çok daha mutlu ve enerjik bir insanım. Artık rahat hareket edebildiğim için spor yaparken de eskisi gibi yorulmuyorum ve bunu hissetmek inanılmaz güven veriyor bana. Aslında kendi öngörümde de haklı çıktım, fazla kilolardan kurtulursam spora daha sıkı sarılırım eminim diyordum, biliyordum tembellik değildi sorun, sadece bu ağırlıkla spor yapamamaktı derdim. O hantallığı ve ağırlığı attıktan sonraki her adım, daha formda ve sağlıklı bir vücuda beni daha da yaklaştırdığı için çok mutlu bir şekilde geldim ve gelmeye de devam ediyorum.

PİLATES DIŞINDA KİLO İLE MÜCADELENİZDE BAŞKA NE GİBİ ŞEYLER YAPIYORSUNUZ?

Ameliyat sürecinden sonra zaten iki sene kadar mide çok küçük olduğu için çok çok az porsiyonlarla, yani normal bir insanın yediği bir porsiyonun çeyreği kadarıyla doyuyorsunuz ve isteseniz de zaten çok yemediğiniz için kilo alamıyorsunuz. Ben aslında 2 sene kadar bundan faydalandım. İki seneden sonra mide biraz rahatladığı zaman bu sefer otokontrol mekanizması devreye soktum yani işte bunu yememelisin Duygu 🙂  ya da bunu yedin yarısını bırak ya da sabah bir tane muffin yedin akşam şimdi elinin gittiği çikolatayı yeme çünkü günlük şekerini aldın gibi… Yine buradaki motivasyonum tabii ki bu vücudu kaybetmemek. Spor dışında kendim bu tarz önlemler alıyorum.

Ocak ayında Covid geçirdikten sonra yine 5 ay kadar spora ara vermem gerekti ve bu süreçte aldığım 4 kg vermek için de tekrar diyetisyene başladım ve iki aydır da onla mücadele ediyorum. Eskiden ya hep ya hiç derdim, ya aman zaten bozuldu diyetim deyip demoralize olup diyeti o günlük bıraktığım bir hayatım vardı, hiç gri alanım yoktu, şu an gri alanları oturtmaya ve tutmaya çalışıyorum. Pilates ve fonksiyonel antrenmanlar bana böyle de bir disiplin getirdi. Artık hep şu var aklımda, bugün pilatese gittim, çok yoruldum, zaman ve emek harcadım, değmez bunu yeme, gibi kendimi durdurabiliyorum.

 
 

HEDEFLER ve TAVSİYELER

PİLATES İLE BAŞARMAK İSTEDİĞİNİZ BİR HEDEF VAR MI? VARSA ŞU AN KENDİNİZİ NEREDE GÖRÜYORSUNUZ?

Onun öncesinde şunu söylemek istiyorum, onu buradaki eğitmenlere de söyledim, keşke ve keşke ben üniversitede öğrenciyken ya da asistanken bu tarz merkezler ve birebir profesyonel eğitmenlerle spor imkanı olsaydı ve bu pilates bu kadar yaygın olsaydı da ben bunu hayatıma daha erken dahil etseydim, çok daha fit ve sağlıklı bir vücudum, duruşum, kas yapım olabilirdi. O yüzden de burada hedeflere yürümek ve ulaşmak daha kolay.

Hedefim var tabii ki daha önce bahsettiğim gibi böyle fit sağlıklı ve gerçekten çalışılmış görüntüde bir vücuda sahip olmak istiyorum. Buradaki motivasyon ve eğitmenlerin güler yüzlülüğü, ayrıca ortamın sizi motive edici ve gelmek istemenizi tetikleyici, mutlu edici yönü de bu hedefe ulaşmamda bana destek oluyor.

Hedefin biraz gerisine düşmüş haldeyim aslında, ilk ameliyat sonrası başladığımdaki ivmeyi kaybetmeseydim çok çok daha iyi noktada olurdum ama ocak ayında geçirdiğim Covid-19 sonrası ve ciddi efor eksikliklerim, çarpıntılarım oldu. Doktorlar da zaten 3 ila 6 ay kadar ağır spor yapmamı yasakladığı için bir miktar geldiğim noktanın gerisini düştüm. Şu anda onu tekrar toparlamaya çalışıyorum.

ARA VERDİKTEN SONRA ŞU ANDA PİLATESE DEVAM ETME MOTİVASYONUNUZU NE SAĞLIYOR?

Şöyle ki şu an sahip olduğum vücuttan, eski halime göre çok çok memnunum ve bunu kaybetmek istemiyorum. Yani o eski halimi de bildiğim için, hayattaki en büyük korkularımdan bir tanesi tekrar o kiloları alıp eski halime geri dönmek. Dolabımı değiştirdim, moda ve styling ile kendimi bildim bileli çok ilgiliyim hatta aşırı seviyorum; ama herkesi giydirip herkese o stil önerilerini yaparken, bir yandan ben o çok beğendim şeyleri giyemiyordum. Şu anda mesela istediğim her şeyi giyebiliyorum, kendime yakıştırabiliyorum bunu tekrar kaybetmek istemiyorum. En büyük motivasyon bu aslında, Covide nedeniyle 6 ay pilatesten ve spordan ayrı kalmak uzun bir süreydi; ama doktorum izin verdiği an koşarak geri döndüm 🙂

SİZİN SÜREÇLERİNİZDEN GEÇEN, KİLOSUNU KORUMAK, 
KİLO KAYBI SONRASI SIKILAŞMAK İSTEYEN DİĞER KADINLARA TAVSİYELERİNİZ VAR MI?

Özellikle kadınlara pilatesi çok tavsiye ediyorum çünkü biz vücut yapısı olarak östrojenden dolayı yağlanmaya çok eğilimliyiz ve kas oluşturma noktasında zorlanıyoruz. O yüzden de doğal hayattaki yüklerimiz, çalışırkenki vücut pozisyonlarımız, topuklu ayakkabılar vb bizi çok yoruyor; belimizi, sırtımızı zorluyor. Ben özellikle kadınlara pilatesi mutlaka öneriyorum, en az haftada üç kere geldiklerinde yaşam kalitelerinde ciddi bir fark görürler. Meslektaşlarıma zaten tavsiye ediyorum, benim çevremde herhalde diş hekimi olup da pilatese gitmeyen sayısı çok çok azdır. Hem ağrılarımızın azalması için hem de bütün gün hasta başında boynu ve sırtı eğerek bükerek çalıştığımız saçma sapan pozisyonlar sonrasında bozulan duruşumuzun ve kaslarımızın dengelenmesi açısından, özellikle bu tarz fiziksel yorucu işlerde çalışan bütün kadınlara tavsiye ediyorum.

Onun dışında kendine zaman ayırmak, kendin için bir şeyler yapmanın verdiği mutluluk çok başka bir şey. Buraya gelip bu sporu yaptıktan sonra otomatik olarak, gün içinde yediğinize içtiğinize dikkat etme motivasyonu gelişiyor insanda. Hiçbir şey yapmadığınız zaman ortada kaybedecek bir şeyiniz de olmuyor, ama gelip pilatesi yapıp, burada o kaloriyi yakıp zorlandığınızda, çıkıp yiyeceğiniz en ufak bir tatlı bile sizi manevi olarak rahatsız ediyor ve onu yememeyi tercih ediyorsun.

Benim başka bir motivasyon da şu; seyahat etmeyi çok sevdiğimi söylemiştim, ilerde akranlarım 60-70 yaşında belki diz, bel ağrısı gibi bir sürü yaşla ilgili problem yaşarken, ben bu spor geçmişimden dolayı, rahat rahat seyahat edebilmeyi, valizimi kendim taşıyabilmeyi, yorulmadan turlarda bütün gün gezip yürüyebilmeyi, rahat merdiven çıkıp inebilmeyi istiyorum. Hepimizin bu anlamda kendi geleceğini de düşünmesi gerek.