PİLATES İLE GÜÇLÜ KADINLAR

AYLİN İSLAMİ
İLE SÖYLEŞİ

Değerli kurucumuz Aylin İslami ile kendi deneyimleri ve Pilatesle sağlıklı yaşam üzerine samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.

MERHABA

Pilates'e olan ilginiz nasıl başladı
ve neden bir pilates stüdyosu açmaya karar verdiniz?

Merhaba 🙂 yıllar önce yüksek lisans yaptığım dönemde geçirdiğim bir rahatsızlık sonucu, nöroloğumun önerisi doğrultusunda Pilates yapmaya başladım ve şimdi diyorum ki, iyi ki de başlamışım. Pilatese başladıktan çok kısa bir süre sonra kaslarımın üzerindeki etkisi ve bendeki farkındalık beni çok etkiledi. Sonrasında neden bu işi detaylı bir şekilde öğrenmiyorum diyerek araştırmaya başladım. Bir çok soru vardı aklımda; eğitimi veren yeri nasıl bulacağım?; nasıl bir eğitim alacağım?; anatomi bilgisini nereden almam gerekiyor?; Eğitimlerim sonrası nasıl bir pekiştirme yapmam gerekiyor? Araştırmalara başladım ve kendimce doğru yolu çizdim. O dönemde zaten özel bir eğitmenle çalışıyordum. Uzun bir süre ders aldım hatta ve ders aldıktan sonra eğitimlere gittim ve her şeyde olduğu gibi bu sektörde de bu meslekte de eğitimin sonu yok ve hala eğitimlere devam ediyoruz. Yenilikleri takip ediyoruz.

Birçok eğitmende olduğu gibi benim de hayalim en sonunda zaten kendi yerimi açmaktı. Doğru zaman olduğunu düşündüğüm bir vakit kendi stüdyomu açtım. Neden isim olarak BIR Pilates diye soracak olursanız şöyle açıklayayım. Aslında çoğu kişi bir kelimesini rakam olarak düşünüyor. Fakat bir orada kısaltma ve açılımı ise Body in Resistance.

Burada bir çok sertifika görüyoruz.
Sertifikasyon Pilates için neden önemli?

Eğitim ve sertifikasyon, Pilates eğitimi ve dersleri vermek istiyorsanız, bu işin en önemli kısmıdır. Üyelerinizin sağlığı sizlere emanet ve ne yaptığınızı çok iyi bilmeniz gerekir. Ben kendi adıma konuşmam gerekirse, bugüne kadar BIR Pilates bünyesindeki hangi eğitmen olursa olsun hep bu konuyu önceliklendirdik. Eğitmenliğin temel bilgilerini bildikten sonra hareket kineziyolojisi ve anatomi bilgilerini pekiştirdik. Eğitmenlerimizin ilk etapta belli başlı staj dönemleri oluyor. Staj dönemi bittikten sonra direkt sertifika almak için onları yönlendiriyorum. Ben dahil bütün ekibimin sertifikası Balance Body‘den alınmıştır. Bu kurum Kaliforniya’da kurulmuş bir Pilates üniversitesidir. Bizim ekipmanlarımız da dahil olmak üzere tüm belgelerimizi hep buradan aldık. Zaten uluslararası geçerliliği olan belli başlı birkaç kurum var. Detaylı ve köklü eğitim veriyorlar. Burası da onlardan bir tanesi. Ayrıca artık Pilates yapmak isteyenler de çok daha bilinçliler. Stüdyo araştırmasına girdiğinde mutlaka o stüdyodaki eğitmenlerin geçmişine ve sertifikalarına bakmak istiyorlar. Nereden mezun olmuşlar? Nerelerden belge alınmış? Hatta bazen şuna bile denk geliyoruz. Ekipmanların markasıyla alakalı bile bilgi edinmek istiyorlar. Bu da tabii ki çok güzel bir şey.

Piyasada gerçekten çok fazla pilates stüdyosu var ve ne yazık ki çok basit, sadece birkaç saatlik eğitim aldıktan sonra profesyonel eğitmenim diyen kişiler var. Tabii ki bunu kendini geliştirmiş çoğu eğitmen arkadaşım tenzih ederek söylüyorum. Daha da kötüsü hiç eğitim almadığı halde sadece birkaç hareketi ezbere bildiği ve yaptığı hareketleri başkalarına yaptırarak kendini pilates eğitmeni olarak tanıtan insanlar da var.

CoreAlign ile ilgili sertifikanız var.
Bu sertifika nedir ve nasıl bir egzersiz sistemini temsil eder?

CoreAlign için, Pilates için kullanılan ve en son çıkan ekipmanlardan biri diyebiliriz. Yine Balance Body’nin ortaya çıkardığı bir ürün ve Ankara’da sadece bizim stüdyomuzda olan bir ekipmandır. Temel prensip olarak birçok egzersizi ayakta yapıyorsunuz. Ayaklarınızın altında sürücü dediğimiz belirli bir sistem var. O sürücüler yaylarla ekipmana sabitlenmiş durumda ve kişi farklı kas gruplarını kullanarak bu sürücüleri hareket ettiriyor. Ekipmanın adından anlaşılacağı üzere karın bölgesi aktivasyonuna dayalı bir egzersiz sistemi içerisinde çalışıyorsun. Çekirdek kaslarınızı daha önce hiç çalıştırmadığınız yönlerde çalıştırmak ve güçlendirmek mümkün oluyor. John Hoffman adında bir ortopedist tarafından üretilmiş tamamen bilimsel bir ekipmandan bahsediyoruz. Özellikle eklem rahatsızlıkları ve ortopedik olarak farklı rahatsızlıkları olan kişilerin de kas güçlenmesini sağlayabilmek için geliştirilmiştir. Bizler de benzer rahatsızlıkları olan üyelerimizle yaptığımız çalışmalarda bu anlamda çok güzel sonuçlar alıyoruz. Omurga eğriliği olan kişilerde, Ankilozan Spondilit,  hastalığı olan kişilerde, Patellasında (diz kapağı) sıkıntı olan kişilerde düzenli yapılan egzersizlerle gözle görülebilir değişiklikler elde ediyoruz. Deneyimlemek adına herkesi stüdyomuza bekleriz.

 
 

ÜYELER VE PROGRAMLAR

Birçok üyeniz var ve onlarla eşleşen antrenörler?
Bu durumda programınızı nasıl yapıyorsunuz?

Yeni bir üye bilgisini aldığımız zaman önce kişilere telefonda bilgi veriyoruz. Yine eğer referans üzerine gelen kişiler var ise mutlaka telefonda bir ön görüşme yapıyoruz. Bu kişilerin sağlık durumlarını o esnada öğreniyoruz. Özellikle daha önce bir pilates geçmişleri var mı, yoksa ilk defa mı derslere başlıyorlar bunlarla ilgili bir ön görüşme yapıyoruz.

Elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda hangi üyenin hangi eğitmenle çalışması gerektiğine karar veriyoruz. Kişilerin rutin derslere başlamadan önce mutlaka bir deneyimleme dersi almasını istiyoruz. Bu deneyimleme dersi aslında hem bizim üyelerle tanışmamız açısından çok güzel bir fırsat oluyor. Hem de eğer üyemizin daha önce bir pilates geçmişi yoksa, kişisel antrenör sisteminin nasıl bir şey olduğunu yakından görmüş oluyor. Dolayısıyla üyemizin vereceği kararda deneyimleme dersi önemli bir rol oynuyor.

Program yapma konusunu şöyle özetleyebilirim. Birçok üyemiz var dediğiniz gibi ve çoğu zaman zaten peş peşe dersler veriyoruz. Üyelerimizden de aldığımız bir soru bu aslında; derse girmeden önce mi o programı oluşturuyorsunuz yoksa ders esnasında mı oluşuyor program? veya hani ezbere mi bir şeyler yapıyorsunuz? Her eğitmenin verdiği ders biçimi farklılık gösteriyor. Ben bunu her zaman şöyle anlatıyorum. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Herkes aynı yemeği yapsa bile el lezzetiyle birlikte farklı bir yorum katmış oluyor. Aslında kabaca eğitmenlikte böyle bir şey. Belli başlı durumlarda diyelim ki kişinin sağlık problemiyle alakalı bir egzersiz planı hazırlayacağız. Burada muhakkak bir ön çalışma yapıyoruz. Daha sonrasında bu ön çalışma doğrultusunda kişiye ders veriyoruz. Diyelim ki ders esnasında farklı bir yerinde bir rahatsızlık oluştu. Kramp girdi mesela. Bu durumda o zaman dersin akışı ve işleyişi tamamen değişiyor. Biz aslında hem daha öncesinde düşünüp planlayıp, ders veriyoruz, hem de o anda kişinin bize verdiği geri bildirimler doğrultusunda ders planımızı değişikliğe gidiyoruz.

Pilates'in farklı seviyeleri ve türleri hakkında bilgi verir misiniz? Stüdyonuzda hangi türlerde dersler sunuyorsunuz?

Pilatesin farklı seviyeleri var. Bizde zaten aldığımız eğitimlerde seviye seviye, kademe kademe öğreniyoruz bunları. Birinci seviye başlangıç seviyesidir. Burada özellikle kişilerde daha önce bir pilates geçmişi yoksa ilk etapta ön pilates dediğimiz başlangıç hareketlerini gösteriyoruz. Kişiye önce emeklemeyi daha sonra yürümeyi öğretiyor gibi düşünebilirsiniz. Burada ilk etapta farkındalığı oluşturup, hangi kas grubuyla, hangi egzersizleri birleştirip verdiğimizi anlatıyoruz ve daha sonra kişinin gösterdiği gelişme doğrultusunda da biz bu hareketlere varyasyon ekliyoruz.

Pilates geleneksel olan pilates sistemi ve geleneksel olmayan pilates sistemi diye ikiye ayrılır. Biz geleneksel olmayan pilates sistemini benimsiyoruz. Bu doğrultuda eğitim alıyoruz. Geleneksel pilates sistemi ve kullandığı ekipmanlar daha farklı oluyor. Aslında hepsinin amacı vücudu hareket ettirerek iyileştirme temeline dayanıyor. Pilates içerisinde kullanılan da birçok ekipman var ve biz bunların da eğitimlerini alıyoruz. Seviye seviye, aşama aşama dersi oluştururken de hangi kişiye hangi ekipmanın daha çok faydalı olacağını karar verip o doğrultuda bir egzersiz programları serisi oluşturuyoruz. Bu çerçevede kişiyi çalıştırıp güçlendiriyoruz. Bizim stüdyomuzda Pilateste kullanılan bütün ekipmanlar mevcut. Reformer, Cadillac, CoreAlign ve bunula birlikte fonksiyonel araçlarının da tamamına sahibiz.

Müşterileriniz arasında hangi yaş grupları ve beden tipleri bulunuyor? Pilates, herkes için mi uygundur?

Pilates kesinlikle her yaş grubu için gayet uygun bir egzersizdir. Bizim stüdyomuzdaki en yaşlı üyemiz 75 yaşında, ve en genç üyemiz de tabii ki dönemsel olarak değişmekle birlikte 6-7 yaş arası diyebilirim. Burada zaten şöyle bir gerçek var. Kişiye özel ders veriyoruz. Dolayısıyla bu kişiye özel egzersizleri yorumlayabiliyoruz. Küçük yaş gruptaki üyelerimizde onların hala kas ve eklem gelişimleri devam ettiği için, zaten amaç motor becerilerini geliştirmek oluyor. Nitekim yaşlı üyelerimizde de aynı şekilde hayat kalitelerini gittikçe arttıracak şekilde onlara bir egzersiz programı oluşturuyoruz.

PİLATES ve STÜDYO

Pilates'e yeni başlayan birinin dikkat etmesi gereken temel prensipler nelerdir?

Nefes başta olmak üzere koordinasyon ve konsantrasyon. Hareketlerin düzgün ve akıcı bir şekilde yapılması için kişiye farkındalığı anlatmak ve bu farkındalığı oluşturmasını sağlamak. İşte ilk temel prensipler bunlar oluyor.

Şimdi pilatese yeni başlayan birisinin bu anlamda belki de şuna dikkat etmesi gerekiyor. Başladığı yerde bu anlamda onun farkındalığını geliştirecek bilgiler aktarılıyor mu? hangi kasının zayıf, hangi kasının güçlü olduğuna dair bilgiler veriliyor mu? düz tabanlıktan tutun, doğru basış şekliyle alakalı hangi kasanın güçlü, hangi kasanın zayıf olduğuna dair bilgiler veriliyor mu? Bunlara dikkat etmesi gerekiyor.

Nitekim biz de zaten pilates eğitmeni olarak bunlara dikkat ediyoruz. Kişinin herhangi bir sağlık problemi olmayabilir. Bazen amaç sadece fit olmaktır. Zaten egzersiz yaptığı süreçte kişi istediği hedefe ulaşıyor olabilir. Ama ben bir eğitmen olarak konuya çok farklı yaklaşmak zorundayım. Kişinin yanlış bir duruşu var mı, bacaklarını hatalı koyduğu için iç bacak kas grupları zayıf mı gibi kontroller yapmalıyım. Kalça kası, glutüel kasları  zayıfsa bunu farketmeliyim ve buna yönelik egzersizler vererek onun zayıf olan yönlerini güçlendirmeliyim. Esnekliğinin artması gereken kas grubu varsa esnetmeliyim. Ancak bu şekilde aslında her iki taraf da memnun bir şekilde dersten ayrılmış oluyor.

Pilates stüdyonuzda bireysel dersler mi yoksa grup dersleri mi daha popüler? Her iki seçenekte avantajlar nelerdir?

Stüdyomuzda bireysel derslerin genel olarak daha ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Grup derslerimiz zaten iki veya üç kişilik grup derslerinden oluşuyor. Kişilerin grubunu kendisinin oluşturmasını istiyoruz. 

Bireysel derslerde kişi ders saatini daha çok kendine göre ayarlayabiliyor. Hangi saat grubunda olduğuna dair kendi kararını kendisi verebiliyor. Fakat grup derslerinde mutlaka iki kişi veya üç kişi birlikte uyumlu bir şekilde derslere katılmaları gerekiyor. Bazen şöyle oluyor. Kişi bireysel derse geldiğinde ben daha fazla motive oluyorum diyor ve yanımda kimse olmasın istiyor. Kendi kendime egzersizimi yapayım, gideyim istiyorum diyenlerin sayısı fazla. Bazen tam tersi şekilde, herkeste antrenman ve egzersiz anlamda motivasyon olmadığı için, arkadaş olarak geldiklerinde birbirine destek oluyorlar. Kaba tabiriyle birbirlerini gaza getiriyorlar diyebiliriz. Aynı saatte gelip egzersizleri yapıp gitmeleri ikisinin de birbirini gözlemlediği, farklılıkları gördüğü ve bu anlamda motive olduğu bir ortam oluşturuyor. Onun için grup dersini tercih edenler de oluyor.

Stüdyoda ne tür ekipmanlar bulunuyor?

Daha öncesinde de bahsettiğim gibi bizim pilates stüdyomuzda pilates için kullanılan bütün ekipmanlar mevcut. Chair, Barrel, Cadillac, Reformer, Arc, aklınıza gelen bütün ekipmanlar mevcut.

Aynı zamanda stüdyomuzda fonksiyonel antrenman için alanımız mevcut. Fonksiyonel antrenman diye bahsettiğim egzersizde biraz daha nabız hızını ve yağ yakımını hızlandırmaya yönelik yapılan bir egzersiz. Sonuçta çok uzun yıllardır pilatese gelen kişiler doğal olarak farklılık istiyorlar. Biz de farklılık yaratmak anlamında fonksiyonel antrenman alanı oluşturduk. Satın alınan paketin içerisinde hem pilatesten hem de fonksiyonel antrenmandan kişiler yararlanabiliyor.

Pilates pratiğinin sürekliliği, sonuçlar üzerinde nasıl bir etki yaratır? Haftalık veya aylık düzenli bir programın önemi nedir?

Eğitmen eşliğinde çalışılan pilatesteki süreklilik çok önemli! Şöyle düşünün; nasıl ki her gün düzenli bir şekilde yemek yiyip her gün düzenli bir şekilde dişlerinizi fırçalıyorsanız, bu anlamda egzersizin de sürekliliğinin olması şart. Bazen ben karın kasımın güçlenmesini istiyorum ve six packlerim olsun istiyorum, kaç ders almam gerekiyor diye karşılaştığımız sorular oluyor. Bu öyle bir ay geleyim böyle bir sonuç elde edeyim gibi bir durum değil. Egzersizin yanı sıra eğer ki kişinin yağ oranını düşürmek gibi bir düşüncesi varsa muhakkak diyet yapması gerekiyor. Diyetle desteklendiğinde ancak çok güzel sonuçlar alabiliyoruz. Aynı zamanda özellikle eklem rahatsızlığı olan kişilerde veya belli başlı hastalığı olan kişilerde egzersizin kişinin hayat kalitesini hep yüksek seviyede tutması açısından çok önem arz ediyor. Normalde egzersiz süreci haftalık olarak haftada 3 gündür. 1 gün dinlenme ve 1 gün egzersiz şeklinde olması gerekiyor. Ama genelde tabii ki üyelerimizin kendi hayatındaki yoğunluktan, haftada en az iki gün olacak şekilde derslere katılmalarını istiyoruz ki zaten derslerimizin süresi elli dakika sürüyor.

Her şeyde olduğu gibi yine aynı şeyi söylüyorum. Egzersizdeki devamlılık çok önemli! Eğer ki kişi kaslarının güçlü olmasını istiyorsa, kaslarının güçlülüğünün devamının olmasını istiyorsa, egzersizi mutlaka hayatının en önemli parçası haline getirmesi gerekiyor. Çünkü her şeyde olduğu gibi egzersize de ara verdiğinizde ister istemez vücut bunu unutuyor. Ama tabii ki kas hafızası diye de bir gerçek var. Hiçbir zaman sıfırdan başlayan bir kişi gibi de vücudu çok ham olmuyor. 

 
 

HEDEFLER ve TAVSİYELER

Stüdyoda harika bir mutfak alanı var. Üyeler burada sosyalleşebiliyor mu? 


BIR Pilates stüdyosunda en sevdiğim köşe mutfaktır. Çünkü derslerimizin bazen olmadığı saatlerde bizim bile sosyalleştiğimiz, belki fırında bir şeyler pişirdiğimiz, belki oturup muhabbet ettiğimiz veya toplantılarımızı gerçekleştirdiğimiz bir alan burası. Üyelerimiz açısından da aynı şekilde olduğunu söyleyebilirim. Genelde zaten üyeler haftanın iki veya üç günü geldiği için, mutlaka birbiriyle karşılaştıkça ister istemez bir konuşma ve muhabbet ortamı oluşuyor.  Bazen üye erken geliyor derse, o zaman mutfakta oturuyor, başka üyelerle muhabbet ediyor kendi kahvesini yapıyor, kendi çayını yapıyor. Zaten alan açık bir mutfak olduğu için herkeste her şeyin yerini biliyor ve mutfağımız zaten bütün üyelerimizin kullanımına açık olduğu için rahatlıkla orada vakit geçirebiliyorlar.

Burada bulunan çerçeveli görsellerin ve aksesuarların bir hikayesi var mı?

Stüdyonun içerisinde bulunan bütün resimler, benim çok sevdiğim üyem ve aynı zamanda muhteşem ötesi eserleri olan, Işın Nur Cicerali tarafından çizildi. Hepsinin ayrı bir hikayesi var ve hepsi BIR Pilates stüdyosuna özel yapılan çizimlerdir. Mutfak içerisindeki olan dört tane tablo BIR Pilates kadınlarını temsil ediyor. Buradaki üyelerimizin tamamı çalışan, üretken kadınlar, kimileri aynı zamanda anneler. Yoğun rutin yaşantılarında buraya gelerek, kendilerine pilates ile alan açıyorlar. İşte bizde bunu görsellerle yansıtmayı hedefledik. Görsellerin her birinde çalışma hayatındaki resmi kıyafeti üzerinde olan kadınları pilates yaparken görüyorsunuz. Kadınlar olarak çok yoğun bir hayatımız var. Hem ev hayatı, hem iş hayatı, gerekirse çocuklarla alakalı durumlar var. Ama her şeye rağmen kendimize ayırdığımız en güzel saat dilimi, ki bunu çoğu üyede söylüyor, Pilatese ayrılan saat dilimi oluyor.

Orta kattaki tablo tamamen beni temsil ediyor ve Işıncığım sağ olsun benim için çizdi onu. İnanılmaz büyük bir anlam taşıyor benim açımdan o tablo. Üzerindeki kuş ,oradaki o kadın, tamamen beni temsil ediyor. Işınla zaten çok uzun yıllardır tanışıyoruz. İyi günümüzde de kötü günümüzde de zaten hep birlikte konuştuğumuz, dertleştiğimiz için dediğim gibi o resimlerin her birinin yeri çok ayrı.

Aynı zamanda stüdyonun içerisindeki duvarda görebildiğiniz veya rafların içerisinde bulunan bütün küçük heykelcikler hepsi kadınlar tarafından üretilen ürünler. Özellikle bu anlamda büyük bir mutluluk kaynağı benim için. Üretken kadınlar anlamında, bir kadın olarak başka üretken kadınlara destek olmak adına böyle bir şey yaptım. Saliha Kartal‘ın tasarladığı at heykelleri stüdyomuzun orta katında bulunan kabadayılar serisi. Bunlar hepsi Sayın Saliha Kartal’ın eseri en üst katta duvarımızda asılı olan seramikten çok güzel iki tane görsel var ve onları da çok sevdiğim arkadaşım Güliz Korkmaz tarafından yaratılmış görseller. Dediğim gibi bir kadın olarak her zaman üretken kadınların yanındayım. Bence kesinlikle birbirimize bu anlamda çok daha fazla destek olmalıyız.

Pilatese yeni başlamayı düşünen ancak tereddüt eden kişilere ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Direkt şunu söyleyebilirim. Ne olursan ol gel. Evet, çok fazla kişi pilatesi merak ediyor. Fakat ben bu egzersizi yapabilir miyim? Üstesinden gelebilir miyim? Elli dakikalık bir süreç. Ben hayatım boyunca hiç egzersiz yapmadım hareketleri nasıl yapacağımı bilmiyorum gibi düşünceler oluyor.

İstisnasız bugüne kadar bu düşünceyle gelen kim olursa olsun hep bizim uzun vadeli üyelerimiz olmuştur. Çünkü sonuçta şöyle bir gerçek var; ve biz bunu her zaman vurguluyoruz, Pilates herkes için uygun bir egzersiz.

Bir eğitmen olarak Pilatesi herkes için yorumlayarak kişinin yapabileceği şekle getiriyoruz. Bizim burada amacımız her bireyin farkındalığını arttırarak vücudunu tanımasıdır. Dolayısıyla kaslarını güçlendirmesi ve hayat kalitesini arttırmasıdır. Hiçbir zaman şu an var olduğumuz yaşımızda olmayacağız ve gittikçe vücudumuz yaş alıyor. Vücut yaş aldıkça da; eklem sağlığımız ve kas sağlığımız ister istemez etkileniyor. Bu anlamda biz kendimiz için yapabileceğimiz en güzel yatırımı, Pilates yaparak yapıyoruz.

Asla korkuları olmasın. Bizim deneyimleme dersimiz bunun için var. Elli dakika boyunca birebir ders nasıl yapılıyor? Orada kişiye anlatıyoruz ve kafasındaki soru işaretlerini gideriyoruz. Bazen kişi asla farkında değil ama öyle bir kineziyolojik zekası var ki, öyle bir hareket yapma kabiliyeti var ki, biz inanamıyoruz. Gerçekten bugüne kadar hiç egzersiz yapmadınız mı diyoruz ve gerçekten de yapmamış oluyorlar. Kendisi bile sadece birkaç ay içerisinde gerçekleşen değişimi ve geldiği noktayı görünce çok şaşırıyor.

Ne yazık ki toplum olarak aslında egzersiz yapma, hareket etme kültürümüz çok fazla yok. Tembelliği çok seviyoruz. Bir yerde oturup sohbet etmeyi ve yemek yemeyi de çok seviyoruz. Kültürümüz gereği… tabii ki bunlar çok güzel şeyler ama haftada sadece iki gün ve sadece elli dakika yapacağınız bir egzersiz çok da fazla sizi hayatınızın diğer kısımlarıyla alakalı olan durumdan geri koymaz. Aksine daha büyük katkılar sağlar. Daha dinç olmanızı sağlar. Daha mutlu olmanızı sağlar Onun için ne olursan ol, gel diyoruz.